23.09.2023-29.09.2023

Editör: Dr. Öğr. Üyesi Gülcan İNALCIK

24.09.2023

Rus barış gücü askerleri Dağlık Karabağ’a insani yardım ulaştırıyor.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rus barış gücü askerlerinin Karabağ’daki halka insani yardım malzemesi ulaştırdığı belirtildi. Bakanlık, toplam 125 ton gıda ve 65 ton yakıt ve madeni yağın teslim edildiğini belirtti.

Ayrıntılı bilgi için bk.

25.09.2023

Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı N. V. Paşinyan’ın mesajı ve Dağlık Karabağ’daki durumla ilgili olarak Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama

“Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı N. V. Paşinyan’ın 24 Eylül 2023 tarihli Bağımsızlık Mesajı, Rusya’ya yönelik kabul edilemez saldırılar içermektedir ve reddedilmekten başka bir şeye neden olamaz. Bu, suçu Moskova’ya atarak iç ve dış politikadaki başarısızlıkların sorumluluğundan kurtulma çabasıdır. Paşinyan’ın son açıklamaları, Batı tarafından kışkırtılan ve resmi Erivan tarafından teşvik edilen, ülkemiz ve müttefik ilişkilerimiz için yıkıcı olan süreçlerin dönemsel değil, sistemik nitelikte olduğuna dair daha önce vardığımız sonuçları teyit etmektedir.

Aslında hükümet başkanı, cumhuriyetin bunca zamandır bilinçli olarak Rusya’dan uzaklaşmaya hazırlandığını itiraf etti. Ermenistan’ın kalkınması için yeni Batılı bir vektör belirlemek üzere tasarlanan adımları, Rusya Federasyonu ve Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün sözde hataları ile ikna edici olmayan bir şekilde gerekçelendiriliyor. Aynı zamanda, ülkelerimizin güvenlik ve kalkınma konularında büyük ölçüde benzer çıkarlara sahip olduğunu ve ABD ile diğer NATO ülkelerinin hedeflerinin sadece Rusya’ya stratejik zarar vermek değil, aynı zamanda ortak Avrasya alanımızı istikrarsızlaştırmak olduğunu unutuyorlar.

Rusya her zaman müttefik taahhütlerine sadık kalmış, Ermeni devletine saygı göstermiş ve cumhuriyeti hiçbir zaman bizimle ya da bize karşı gibi bir tercihle karşı karşıya bırakmamıştır. Moskova, kardeş Ermenistan'a güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarında geniş çaplı yardım sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. 2020 sonbaharında, Rusya Federasyonu’nun ve bizzat Devlet Başkanı Vladimir Putin’in çabaları sayesinde Ermenistan’ın tamamen yenilgiye uğraması engellenebilmiştir. Paşinyan haftalar önce ateşkesi kabul etmiş olsaydı, yenilgi daha az ağır olurdu. Son olarak, Dağlık Karabağ'daki Rus barış gücü askerlerinin bazen kendi hayatları pahasına özverili faaliyetleri, Rusya’nın Azerbaycan ve Ermeni halkları arasında barışın sağlanması için son derece zor olan görevini yerine getirme konusundaki kararlılığının doğrudan bir kanıtıdır ki bu konuda N. V. Paşinyan sessiz kalmayı tercih etmiştir.

Ülkemiz, Cumhuriyet’teki Rus şirketleri için yapay zorluklar yaratıldığına dair giderek artan sinyallere rağmen, Ermenistan ile ekonomik ve yatırım bağlarını hem ikili olarak hem de Avrasya Ekonomik Birliği çerçevesinde geliştirme yolunu tutarlı bir şekilde izlemiştir. Bugün bu ilişkiler rekor dinamikler göstermekte, Ermeni ekonomisinin etkileyici büyümesine ve vatandaşlarının refahına katkıda bulunmaktadır.

Bazı Ermeni temsilcilerin insani alanda karşılıklı yarar sağlayan projelerin teşvik edilmesini yavaşlatma girişimlerine rağmen Rusya, Ermenistan ile ortak bir kültür ve eğitim alanının güçlendirilmesinden yanadır.

Bölgesel meselelerde N. V. Paşinyan - Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin Kasım 2020’de Dağlık Karabağ’ın statüsü konusunu gelecek nesillere bırakma yönündeki centilmenlik anlaşmasına saygı göstermek yerine – Batı’nın telkinlerine boyun eğdi. Prag ve Brüksel’de, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ üzerindeki egemenliğini tanıyan 1991 Alma-Ata Deklarasyonu temelinde hareket etmeye karar verdi. Bu durum, 9 Kasım 2020 tarihli üçlü bildirinin imzalandığı koşulları ve Rus barış gücü birliğinin pozisyonunu temelden değiştirdi. Ermenistan yönetiminin basiretsizliği nedeniyle, Ermenistan’ın güvenliğinin güçlendirilmesi alanında bir dizi anlaşmanın uygulanması mümkün olmadı, özellikle de N. V. Paşinyan, Azerbaycan sınırındaki bölgelere bir KGAÖ gözlem misyonu gönderilmesi konusunda altı ülkenin tüm dışişleri bakanları tarafından üzerinde anlaşmaya varılan kararı imzalamadı.

Erivan’ın 9 Kasım 2020’den sonra Dağlık Karabağ’da Ermeni silahlı birliklerinin varlığının devam ettiğini ısrarla inkâr etmesi de Eylül ayındaki son tırmanışın temel nedenlerinden biriydi. Kalan Ermeni birliklerinin geri çekilmesi ve “Dağlık Karabağ Savunma Ordusu”nun ağır teçhizat ve silahlarını geri çekerek tamamen silahsızlandırılması konusunda 20 Eylül’de Rus Barış Güçleri’nin arabuluculuğuyla varılan anlaşma, gerçek resmi ortaya koymuş ve sürdürülebilir bir gerilimin azaltılması için ön koşulları yaratmıştır.

Büyük ölçüde, Rusya ve Azerbaycan ile birlikte ritmik bir şekilde çalışmak yerine beceriksizce Batı’ya koşmayı tercih eden Ermenistan yönetiminin tutarsız tutumunun bir sonucu olarak, 2020-2022 üçlü zirve anlaşmalarının uygulanması durdu. Ermenistan için ek güvenlik faktörleri olabilecek bir barış anlaşmasının müzakere edilmesi, sınırın belirlenmesi ve bölgesel iletişimin engellenmemesi konularında önemli ilerlemeler kaydedilebilecekken çok değerli bir zaman kaybedildi. Avrupa Birliği’nin himayesinde gerçekleştirilen yukarıda bahsi geçen Prag ve Brüksel toplantılarında Ermenistan Başbakanı’nın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanırken Karabağ Ermenilerinin haklarını ve güvenliğini hatırlamaması da dikkat çekicidir. Bugün dahi, Erivan’ın Dağlık Karabağ’daki acil sorunların çözümüne yardımcı olma konusunda kesin bir ilgi gösterdiğini gözlemlemiyoruz. Ateşkes rejimine uyulması için uygun koşulların yaratılmasından, insani durumun iyileştirilmesinden ve Bakü ile Stepanakert arasında sürdürülebilir bir diyalog kurulmasından bahsediyoruz.

Paşinyan ekibinin bu sorumsuz yaklaşımı Ermeni toplumunun bir kısmında anlaşılabilir bir hoşnutsuzluğa neden olmuş ve bu hoşnutsuzluk kendini halk protestolarında göstermiştir. Rusya’dan ilham aldıkları iddialarının gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ermenistan hükümetinin başı, “renkli devrimler” organize etmekte oldukça usta olan Batı'nın aksine Moskova’nın böyle şeyler yapmadığını çok iyi biliyor olmalı, ancak garip bir tesadüf eseri Erivan’daki yetkililerin protestoculara zulmettiğine dair sayısız olguyu fark etmemeyi tercih etti. Aynı zamanda, bilindiği üzere, ABD Büyükelçisi Hükümet ile yakın temaslarını sürdürmektedir. Bu arka plan karşısında, Ermeni medyasında, açıkça yetkililerin kışkırtmasıyla, gerçek bir Rusya karşıtı eylemlere sebep olmuştur.

Erivan’daki yönetimin büyük bir hata yaptığına, Ermenistan’ın Rusya ile olan çok yönlü ve yüzyıllara dayanan bağlarını kasten yok etmeye çalıştığına ve ülkeyi Batı’nın jeopolitik oyunlarının rehinesi haline getirdiğine inanıyoruz. Ermeni nüfusunun ezici çoğunluğunun da bunun farkında olduğundan eminiz.”

Ayrıntılı bilgi için bk.

25.09.2023

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aliyev'in davetlisi olarak Nahçıvan’a geldi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan ve Aliyev’in Iğdır-Nahçıvan doğalgaz boru hattının temel atma törenine katılacakları ve Ermenistan sınırındaki Nahçıvan’da bir askeri üretim kompleksinin açılışını yapacakları belirtildi.

Ayrıntılı bilgi için bk.

28.09.2023

Türkiye Savunma Bakanlığı, Rusya’dan Afrika’ya tahıl sevkiyatı konusundaki sorunların çözüldüğünü açıkladı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Rus tahılının işlenmesi ve Afrika’daki ihtiyaç sahibi ülkelere ulaştırılması projesiyle ilgili idari sorunların çözülmekte olduğunu söyledi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko daha önce yaptığı açıklamada Rusya ve Türkiye’nin 1 milyon ton tahıl tedarikine ilişkin teknik konularda gerekli temasları yürüttüğünü söylemişti. Türk teknik heyetinden bir kaynak 21 Eylül’de RİA Novosti’ye yaptığı açıklamada, Türk tarafının Afrika’ya tahıl tedarikine ilişkin teknik görüşmelerin yakın gelecekte tamamlanmasını beklediğini söyledi.

Ayrntılı bilgi için bk.

29.09.2023

Türk Dışişleri Bakanlığı tahıl anlaşması nedeniyle bazı ülkelerde alarm zillerinin çaldığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Karadeniz Tahıl Girişimi’nin askıya alınmasıyla ilgili olarak bazı ülkelerden alarm zilleri geldiğini, Ankara’nın girişimi yeniden başlatmak için çabalarını sürdürdüğünü söyledi. Fidan, “Bu, Afrika ülkeleri başta olmak üzere tüm insanlığı ilgilendiren bir konu. Şu anda sofralarımızda ekmek var, belki bu bizim için acil bir durum değil. Ancak bunu (ekmeği) göremediğimiz zaman alarm zilleri çalacaktır. Şu anda birçok ülkede bu tür sinyaller alınıyor” dedi.

Tahıl anlaşmasının yenilenmesi konusunun Türk heyetinin New York’taki son Genel Kurul’da yaptığı görüşmelerde ön planda olduğunu söyledi.

Ayrıntılı bilgi için bk.

29.09.2023

Ermenistan Parlamentosu: Moskova, Bakü ve Ankara Karabağ konusunda benzer söylemler kullanıyor.

Dublin’de düzenlenen Avrupa Konseyi Parlamento Başkanları Konferansı’nda konuşan Ermenistan Parlamentosu Başkanı Alen Simonyan, Rusya, Türkiye ve Azerbaycan’ın Karabağ konusunda benzer söylemler kullandığını söyledi. Simonyan, “Türk ortağımızın Dağlık Karabağ Ermenilerine karşı askeri güç kullanılmasını onaylamasına şaşırmadım. Türkiye, Azerbaycan ve Rusya’nın sık sık aynı söylemi kullanmasına şaşırmadım. Beni şaşırtan şey bunu burada, insan haklarını korumak için kurulmuş bir örgütte yapmaları” dedi.

Simonyan, Rus barış güçlerinin varlığının Azerbaycan’ın Karabağ Ermenilerine karşı “geniş çaplı bir askeri saldırı başlatmasını” engellemediğini kaydetti. Bununla birlikte Ermenistan’ın bölgede adil ve kalıcı bir barışa ulaşmayı umduğunu vurguladı.

“Avrupa Siyasi Topluluğu’nun üçüncü zirvesi kapsamında Ermenistan, Azerbaycan, Almanya, Fransa ve AB liderleri arasında 5 Ekim’de İspanya’nın Granada kentinde yapılacak toplantının ileriye dönük bir adım olmasını ümit ediyoruz. Ermenistan, Başbakan Nikol Paşinyan ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından mutabık kalınan ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel tarafından dile getirilen barışçıl yaklaşımı kuvvetle desteklemektedir. Egemenlik, yargı yetkisi ve mütekabiliyet ilkelerine saygı gösteren gelecekteki ulaştırma anlaşmalarını memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Simonyan, Avrupa toplumunu süreci desteklemeye çağırdı.

Ayrıntılı bilgi için bk.

29.09.2023

Ermenistan ırk ayrımcılığı nedeniyle Azerbaycan’a BM mahkemesinde dava açtı.

Ermenistan, Dağlık Karabağ’daki durum nedeniyle Lahey’deki BM Uluslararası Adalet Divanı’nda Azerbaycan’a karşı Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi uyarınca dava açarak mahkemeden Bakü’ye karşı geçici tedbirler almasını talep etti. Mahkemeden Cuma günü yapılan açıklamada, Ermenistan Cumhuriyeti’nin, tüzüğün 41. maddesi ve mahkemenin usul kurallarının 73. maddesine dayanarak, “her türlü ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılmasına ilişkin uluslararası sözleşmede yer alan hakların korunması ve muhafaza edilmesi için” geçici tedbirlerin belirlenmesi talebiyle dün mahkemeye başvurduğu belirtildi.

Ayrıntılı bilgi için bk.

30.09.2023

Ermenistan, Karabağ’dan gelen mülteciler nedeniyle Avrupa Komisyonu’ndan yardım istedi.

İtalyan hükümetinin basın servisi 30 Eylül’de yaptığı açıklamada, Ermeni yetkililerin Avrupa Komisyonu’ndan Dağlık Karabağ’dan kitlesel mülteci akını karşısında yardım talep ettiklerini bildirdi: “Dün (29 Eylül-Ed.) akşam saatlerinde Avrupa Komisyonu, Ermenistan Cumhuriyeti’nden Dağlık Karabağ bölgesinden devam eden göçle ilgili olarak uluslararası yardım talebinde bulundu.” Hükümet basın servisi, Erivan’ın öncelikle temel ihtiyaç maddeleri ve sıhhi-tıbbi malzemeler talep ettiğini, İtalya’nın da bu yardımı sağlamaya hazırlandığını belirtti.

Ayrıntılı bilgi için bk.

30.09.2023

Ermenistan’a gelen Dağlık Karabağ sakinlerinin sayısı 100 bini aştı.

Ermenistan Başbakanlık Sözcüsü Nazeli Baghdasaryan Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Ermenistan hükümetinin Dağlık Karabağ’dan 100.000’den fazla kişiyi tahliye ettiğini söyledi.

Ayrıntılı bilgi için bk.


Bu sayfa Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından en son 02.10.2023 14:35:36 tarihinde güncellenmiştir.

HIZLI ERİŞİM